ELEKTRONİK PAZARDAN PAMUK ENDÜSTRİSİNİN YARARLANMA OLANAKLARI

 

Globalleşmeyi tetikleyen ve kendisi de globalleşme ile hergün tetiklenen elektronik ticaret yakın geleceğin “olmazsa olmazlarının” başında geliyor.

 

Hatta  bugün bile yeni mücadele savaşalanı tanımlanırken 4T dikkate alınıyor:

 

Time                 : Zaman

Technology       : Teknoloji

Training            : Eğitim

24 hourtrading   : 24 saat ticaret 

 

Herbir faktörün içinde elektronik ortamın varolduğunu söylemeye gerek yok.

 

Böyle tanımlanmış bir savaşalanından muzaffer çıkabilmek için ise;

 

-  çok iyi eğitilmiş tekstil yöneticilerine;

-  çok iyi organize edilmiş öğrenen şirketlere;

-  uluslararsı düzeyde işbirliğine

-  sanal olarak yayılmış,networklerle dinamik iletişine;

-  birey tüketiciye kadar, her aşamadaki taleplerin yalından takibine;

-  haklı rekabete ve güvene dayalı işbirliğine;

-  bilgi yönetimine;

-  yeniliklere endekslenmek gerekiyor.

 

Bu koşullar pamuk üretimi de dahil olmak üzere “moda hattının” içinde yer alan tüm aşamalar için geçerli.

 

Hiçbir aşamanın, kendini değişik gerekçelerle bu ortamdan soyutlayabilmesi mümkün değil, çünkü globallaşmeyi özel iradelerle yok saymak ya da kabul etmemek “ sayıklamak ” , “ hayal görmek” anlamına geliyor.

 

Sektörde düzenlenen uluslararası toplantılarda birkaç yıldan bu yana, her düzeyde ve aşamada kalitenin ve hızın artması bir ön koşul olarak değerlendirilmekte.Hele de 2005 yılının ayak seslerinin giderek yakınlaşması bu faktörlerle ilgili çalışmaları da iyice hızlandırıyor , ilgilileri telaşa düşürüyor.

 

Her ne kadar, bugün ya da bu aylar için, Türkiye’de ve dünyada tekstil ve hazır giyim tüketiminde bir yavaşlama beklentisi olsa da 2005 yılına ilişkin tahminler kişi başına tüketimin artacağını gösteriyor:

 

Kişi başına tekstil tüketimi

 

Dünya             gelişmiş ülkeler              gelişen ülkeler

 

1995                 7,5 kg                        21,9 kg                       4,5 kg                                            

2005                 8,8 kg                        24            ,9 kg                       5,2 kg        

 

Bu veri , hepimizin yüzünü güldüren bir veri olsa da, Türkiye’nin bu artıştan ne kadar pay alacağı, hepimizin sorması gereken bir soru olarak önümüze dikiliyor.Bu soruya cevap verirken göz önünde tutmamız gereken asıl konu,hangi parametre ya da parametreler bazında bu pastadan pay almayı planladığımız.

 

 

Bu rekabete düşük fiyatlarla mı yoksa gelişmiş kalite ile mi gireceğiz ?

 

Kalite/ Hizmet                                                Fiyat / Değer

   Öncüleri                                           Öncüleri 

 

 


                        Yüksek Fiyatlar                                     En rekabetçi

Strateji              niş Pazar                                              fiyat / değer

                        Katma-değeri yüksek hizmet                  teklifi

                       

 

 

 


Anahtar                        Moda ürün                                            Alım gücünün ve saklamanın büyümesi

Başarı               Belirli niş pazarlarda                              Stoğun optimasyonu

Etkenleri           farklılık                                                 Zamanın optimasyonu

            Trendlerle hızlı uyum                              Lojistiğin optimasyonu

Çok yakın bağlantılar                             Çok yakın bağlantılar

(parekendecilerle, üreticilerle,                 (parekendecilerle, üreticilerle,

 dokumacı yada örmecilerle)                   dokumacı yada örmecilerle)                  

 

 

Hangi parametre seçilirse seçilsin mutlaka devrede olması gereken tek bir olgu var

= elektronik ortam              elektronik bilgi ağı              elektronik ticaret

kişi başına tüketimin dünya ölçeğinde % 20 oranında artacağı 2005 yılı, hepimizin farkında olduğu gibi belalı bir yıl. Kotaların kalkıp, vergilerin azalacağı,Çin’in Dünya Ticaret Örgütü üyesi olacağı bu yıl, ülkelerin ve de ait oldukları blokların gardlarını aldıkları bir yıl olacak.Aslında bu şu anda da sürmekte olan hazırlıkların ne denli etkin olduğunun test edileceği bir yıl.

 

Giden önlemlerin yerini nelerin aldığına şöyle bir bakarsak resmi daha kolay görebileceğiz:

 

TARİFE – DIŞI ENGELLER

 

Dolaylı Vergiler                                                 DIŞ ÖNLEMLER

 

* Çok düşük fiyatlı ithal mallara                                      * Çevre ve insan sağlığını koruyucu

   önlemler  

   anti-damping koruması                                                * Sosyal içerikli engeller

* İhracat subvansiyonlarına karşı                                    * Menşe kuralları

   telafi edici koruma

* Geçici sürekli ithalat engeli için

   safeguard önlemi

 

 

Kotalardan bile daha etkin olabilecek bu engelleri uygulamanın ya da  aşmanın geçtiği başlıca 3 şerit var.

 

v      Şeffaflık

v      Sürekli doğru bilgi akışı

v      Standartlara uygun kalite

 

Bu noktada  da  yine elektronik ortamı ve elektronik ticareti kullanmaksızın hedefe ulaşmak son derece güç.

 

Pamuğun , kapınıza dayanan tüm bu sorunların ve çözümlerin dışında kalabilmesi herhalde hiçbirimizin aklından geçmiyor.

 

2000 yılı Eylül ayında yapılan ITMF yıllık genel kurulunda yapılan tartışmalardan esinlenerek oluşturduğum bu konuşma, ne pamukçuların ne de iplikçilerin, kendilerini böyle bir sürecin dışında tutmayı niyetleri olmadığını gösteriyor.

 

1997 yılında ITMF iplik komitesi başkanı olan Andrew Macdonald:

 

Pamukta oyunun adı:

 

“Geliştirilmiş kalite ve performans” olmak zorunda diyor.

“Ancak bu sayede  pamuk sentetik  karşısında kaybettiği alanı geri alabilir ve tekstil tüketicisinin gelecekteki elyaf taleplerini  karşılayabilir ” “ kalite standartları ve sertifikasyon, pamuğun gerçek özelliklerini koruma altına almak için mutlaka benimsenmeli ve uygulanmalıdır.”

Bu talebin dünya genelinde uygulanmasını sağlayacak yegane ortam elektronik ticarettir.

 

Tekstilde 2000 yılında 400 milyon dolar olan elektronik ticaret  hacmi 2003 yılında 19 milyar dolara ulaşacaktır.2002 yılında ABD dışındaki genel elektronik ticaretin de 135 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.

 

An sorgulama değil, harekete geçme ve sınama anıdır. Pamukta çok güçlü bir bölgenin odağı olan Türkiye bu kez  erken davranarak şansını yakalayacaktır.