TÜRKİYE PAMUKÇULUĞU İÇERİSİNDE HATAY’IN ÖNEMİ VE İLİN PAMUK ÜRETİMİNDE KARŞILAŞTIĞI BAZI SORUNLAR

 

 

Doç. Dr. Mehmet MERT

 

           Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 31034-HATAY

 

Giriş   

 

Tekstil sektörümüz pamuk lifini % 60’ın üzerinde oldukça yüksek bir oranda hammadde olarak kullanmaktadır (Anonim, 1999a). Türk tekstil ve konfeksiyon sanayinin GSMH’daki payı % 12 (tekstil % 7.5, konfeksiyon % 4.5), toplam üretimdeki payı % 14, toplam istihdamdaki payı % 21 ve toplam ihracattaki payı, yaklaşık % 40’dır. Türk tekstil sanayi bugün dünyada 13. sırada, hazır giyim sektörü ise 6. tedarikçi konumundadır. Türkiye, tekstil-konfeksiyonda Avrupa Birliğinin Çin’den sonra ikinci büyük tedarikçisi konumundadır (Koç, 1999). Bu durum, tarlada üretilen pamuğun üretici, tüccar, çırçırcı, sanayici, ihracatcı, ithalatcı, araştırmacı vb. kesimler tarafından dikkatlice izlenmesine neden olmaktadır.

 

Türkiye’de Pamuk Üretimi

Ülkemiz, pamuğun ekonomik olarak yetiştiği pamuk kuşağı (47 oK-35 oG) içerisinde yer almaktadır. Önemli bir pamuk yetiştiricisi olan ülkemizde ekim alanı, lif üretim, ithalat, ihracat ve stok durumlarının, 1960-99 yılları arasında 10’ar yıllık dönemler halinde nasıl bir değişim gösterdiği Çizelge 1’de verilmiştir.

 

Çizelge 1. Türkiye’nin onar yıllık ortalamalara göre pamuk ekonomisi (1960-99)

Konular

1960-69

1970-79

1980-89

1990-1999

Ekim alanı (1000 ha)

670

679

660

673

% değişim

100 olursa

+ 1.34

- 1.49

+ 0.45

Lif üretimi (1000 ton)

314

507

536

715

% değişim

100 olursa

+ 61.46

+ 70.70

+ 127.71

İhracat (1000 ton)

175

245

124

58

% değişim

100 olursa

+ 40.00

- 29.14

- 33.14

İthalat (1000 ton)

0.1

0.1

26

201

% değişim

100 olursa

-

+ 25.90

+ 200.90

Stok (1000 ton)

42

82

123

149

% değişim

100 olursa

+ 95.24

+ 192.86

+ 254.76

Kaynak: Gürel ve ark. (2000)

Çizelge 1’de görüldüğü gibi, Türkiye’nin ekim alanları 1960-69 ortalamasına göre son on yıl ortalamasında belli bir artış göstermemiştir. Buna karşılık lif üretimi % 127.71’lik bir büyüme yapmıştır. İhracat % - 33.14 gibi bir küçülme, ithalat ise % 200.90’lık bir artış göstermiştir. Stoklarda da % 254.76’lık bir büyüme görülmektedir. Lif üretiminde son 30 yıl içerisinde meydana gelen artış, pamuk tarımının daha entansif hale gelmesi ile açıklanabilir. İhracatda küçülme, ithalat ve stoklarda meydana gelen büyüme, özellikle 1980’li yıllardan sonra tekstil sektöründeki hızlı büyüme nedeniyle pamuğa olan talebin artmasına bağlanabilir. Entansif hale gelen pamuk tarımı, lif üretiminde artışa neden olmuştur. Ancak yıllarca uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle, pamuk üretiminde  maliyet unsuru hem üreticinin ekonomik bir üretim yapamaması hem de, tekstilcinin yerli üretimden hammadde teminini kısıtlamaktadır. Pamuk üretim maliyetleri yıllara, bölgelere ve ülkelere göre değişmektedir. Değişik ülke ve bölgelerde; sulama, gübreleme, mücadele, toplama, çırçırlama, taşımacılık vb. gibi girdiler büyük farklılıklar göstermektedir. Çizelge 2, Türkiye’de ve bazı ülkelerdeki pamuk üretim maliyetlerini göstermektedir.

 

Çizelge 2. Türkiye ve bazı ülkelerdeki pamuk üretim maliyetleri (US $/da)

Harcama Kalemleri

Meksika

Pakistan

Peru

ABD

Türkiye

İşcilik 1. Ekim-bakım

           2. Hasat

24.5

-

7.7

8.4

13.2

12.4

2.1

1.0

11.8

17.4

Makine, enerji, ekipman

7.2

-

-

-

2.5

Tohumluk

1.8

0.7

0.9

1.6

1.2

Gübre

4.6

8.3

7.6

6.8

8.5

Ot öldürücü (herbisit)

0.3

-

-

3.2

4.3

Yaprak döktürücü (defoliant)

0.1

-

-

0.5

-

Böcek mücadele ilaçlar

4.5

18.1

2.6

3.9

11.6

Sulama

5.8

1.0

3.3

0.2

2.3

Çırçır-balya-nakliye

8.3

5.3

6.7

8.2

8.0

Kira

3.9

7.7

0.6

7.5

2.3

Vergi ve gümrük

4.7

12.0

-

1.2

-

Diğer

4.7

12.7

10.1

22.6

4.2

Toplam masraf

7.04

81.9

57.4

58.8

74.1

Kaynak: Gürel ve ark (2000)

 

            Çizelge 2’den, Türkiyenin dekardan kaldırılan kütlüye en yüksek (74.1 $) masraf yapan ülkelerin başında görülmektedir. Türkiye’nin en yüksek harcama kalemini toplama işciliği (17.4 $/da) tutmaktadır.

 

Hatay’da Pamuk Üretimi

            Ülkemizde pamuk 25 ili kapsayan dört ana bölgede (Güneydoğu Anadolu, Ege, Çukurova ve Antalya) üretilmektedir (Çizelge 3).

 

Çizelge 3. İllerimize göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları (1999 yılı)

İlin adı

 

 

Ekim

alanı

(ha)

Kütlü (ton)

Üretim        Verim

(ton)            (kg/ha)

Lif

Üretim       Verim

(ton)            (kg/ha)

Çiğit

Üretim        Verim

(ton)            (kg/ha)

Aydın

90736

278335

3068

114117

1258

153641

1693

Balıkesir

4143

9200

2221

3677

888

5173

1249

Çanakkale

3000

4350

1450

1740

580

2445

815

Denizli

19656.

65930

3354

27028

1375

36397

1852

İzmir

63215

184297

2915

74646

1181

102648

1624

Manisa

47469

157175

3311

61298

1291

89904

1894

Muğla

17565

50414

2870

20166

1148

28332

1616

Bursa

450

405

900

162

360

228

507

Hatay

52990

187282

3534

69294

1308

110871

2092

Adana

46375

129120

2784

46816

1010

77397

1669

Antalya

18500

54000

2919

20520

1109

31428

1699

Gaziantep

14870

34313

2308

13000

874

20009

1346

İçel

5100

11724

2299

4600

902

6678

1309

K.maraş

15300

44810

2929

16983

1110

26124

1707

Kilis

2490

3840

1542

1450

378

2244

901

Osmaniye

2380

4420

1857

1651

694

2601

1093

Iğdır

108

173

1602

70

648

96

889

Diyarbakır

65000

150700

2318

60200

926

84773

1304

Mardin

35700

95500

2675

38460

1077

53411

1496

Siirt

3900

7885

2022

2650

679

4935

1265

Şanlıurfa

174934

462655

2645

179800

1028

265274

1516

Batman

9015

26131

2899

10150

1126

14988

1663

Şırnak

14829

36680

2474

13550

914

21736

1466

Adıyaman

11157

25810

2313

9020

808

15809

1417

Elazığ

412

718

1743

250

607

441

1070

Toplam

719294

2025867

2816

791298

1100

1157583

1609

Kaynak: D.İ.E. (1999b)

 

Çizelge 3’de görüldüğü gibi, Hatay pamuk ekimi yapılan iller arasında, 1999 yılı verilerine göre, 52990 ha ekim alanı ile 5. sırada, 187282 ton kütlü ve 110871 ton çiğit  üretimi ile 3., 69294 ton lif üretimi ile 4. sırada yer almaktadır. Elde edilen kütlü verimi bakımından ise 1. sırada yer almaktadır. Farklı pamuk üretim bölgelerinde, tarafımızca yürütülen çeşit verim ve adaptasyon  çalışmaları sonucunda, elde edilen lif teknolojik özellikleri Çizelge 4’de verilmiştir.

 

Çizelge 4. Bölgeler itibariyle bazı lif teknolojik özelliklerinin durumu

Lif Uzunluğu (mm)

Çeşitler

Antakya

Reyhanlı

Kırıkhan

Ş.Urfa

Adana

Nazilli

Beydere

S.G.125

29.9

30.2

27.6

27.8

26.9

30.9

28.4

S.G.404

29.0

29.1

27.1

29.5

26.0

30.9

29.2

S.G.501

29.1

29.6

26.2

27.4

26.4

30.1

29.2

S.G.1001

29.3

30.0

27.8

29.3

25.7

30.3

30.3

Del.50

30.1

29.5

28.9

29.6

25.8

30.8

30.1

Del.5690

29.1

30.6

27.8

30.2

25.8

31.1

30.0

Lif İnceliği (micronaire)

Çeşitler

Antakya

Reyhanlı

Kırıkhan

Ş.Urfa

Adana

Nazilli

Beydere

S.G.125

4.0

3.8

4.0

3.8

4.7

2.9

4.7

S.G.404

4.4

3.6

4.5

4.6

4.5

3.6

4.7

S.G.501

4.2

3.6

4.5

4.4

4.4

3.8

4.0

S.G.1001

4.3

3.5

4.6

3.4

4.5

4.0

4.3

Del.50

4.3

3.7

4.2

3.9

4.1

3.5

4.3

Del.5690

4.3

3.9

3.9

3.3

4.7

3.7

4.6

Lif Kopma Dayanıklılığı (grams/TEX)

Çeşitler

Antakya

Reyhanlı

Kırıkhan

Ş.Urfa

Adana

Nazilli

Beydere

S.G.125

24.8

23.9

22.3

23.8

21.9

25.5

23.7

S.G.404

27.1

27.3

27.2

25.3

25.8

26.8

23.9

S.G.501

29.7

27.7

25.6

23.6

25.2

25.6

20.9

S.G.1001

28.1

27.5

25.6

28.5

24.9

25.6

24.7

Del.50

23.4

25.5

24.2

26.1

22.5

24.1

26.6

Del.5690

28.2

27.9

28.2

29.8

24.2

27.2

21.2

Kaynak: Gürel ve ark. (1999)

 

Çizelge 4 dikkatlice incelenecek olursa, Hatay pamuğunun diğer bölge pamuklarının gerisinde kalmadığı, hatta ilerde olduğu görülür. Zaten yapılan bilimsel çalışmalar, lif teknolojik özellikleri yönünden esas belirleyici faktörün, çevreden çok çeşit olduğunu göstermektedir.        ( Hake et al., 1996). Bütün bu olumlu yönlere karşın, son yıllarda, Hatay genelinde pamuk ekim alanları giderek azalan bir eğilim içerisine girmiştir (Çizelge 5).

 

Çizelge 5. Yıllara göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları

Yıllar

Ekim alanı

Endeks

Üretim

Endeks

Verim

Endeks

1995

80050

100 ise

249501

100 ise

3117

100 ise

1996

65730

82

232221

93

3532

113

1997

61384

77

205416

82

3346

107

1998

66320

83

245900

98

3708

119

1999

52990

66

187282

75

3534

113

2000

50610

63

206597

83

4082

131

Kaynak: Hatay Tarım İl Müdürlüğü Brifing Raporları (1995-2000)

            1995 yılında 80050 ha olan ekim alanı, yaklaşık % 37 azalarak, 2000 yılında 50610 ha olarak gerçekleşmiştir (Çizelge 5). Kütlü üretiminde aynı dönem içerisinde meydana gelen azalma ise % 17 dolaylarındadır. Verimde ise yaklaşık % 30 bir artış kaydedilmiştir. Yöre çiftçisinin modern yetiştirme tekniklerine açık olması, bu artışta önemli bir rol oynamıştır.

            Alluviyal topraklardan oluşan  Amik Ovası, kapladığı 120000 ha’lık alan ile ülkemizin verim potansiyeli yüksek ovalarından birisidir. Ovada, tarla bitkisi olarak genelde buğday, pamuk, son yıllarda mısır yetiştirilmektedir. Tarım arazileri ova içerisinde yer alan Antakya, Kırıkhan, Kumlu ve Reyhanlı ilçeleri pamuk ekiminin en fazla yapıldığı ilçelerdir (Çizelge 6). Çizelge 6 incelenecek olursa, pamuk ekiminin % 90’dan fazlasının bu ilçelerde gerçekleştiği görülecektir.

 

Çizelge 6. İlçelere göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları (2000 yılı)

İlçe adı

Ekim alanı (ha)

Kütlü

Üretim    Verim

(ton)       (kg/ha)

Lif

Üretim    Verim

(ton)       (kg/ha)

Çiğit

Üretim    Verim

(ton)       (kg/ha)

Antakya

8500

38250

4500

14535

1710

23715

2790

Altınözü

1550

6200

4000

2294

1480

3906

2520

Belen

350

1225

3500

453

1290

772

2200

Erzin

60

72

1200

27

450

4549

758

Hassa

2250

9000

4000

3420

1520

5580

248

İskenderun

900

2250

2500

855

950

1395

1550

Kırıkhan

14000

63000

4500

23940

1710

39060

2790

Kumlu

7500

31500

4200

11655

1554

19845

2646

Reyhanlı

14500

55100

3800

20387

1406

34713

2394

Kaynak: Hatay Tarım İl Müdürlüğü, 2000 Yılı Brifing Raporu

 

            Sorunlar       

            İlimizde,  pamuk yetiştiriciliği sorunlarını 4 ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; üretim maliyeti , yetiştirme tekniği, drenaj ve çoraklaşma ve finansman sıkıntısı’dır.

1-      Üretim Maliyeti 

Pamuk ekim alanı, son altı yıl içerisinde yaklaşık % 37 oranında azalmıştır (Çizelge 4). Bu durum, pamuk üretim maliyetinin yüksek, pamuğa verilen destekleme fiyatlarının ise düşük olmasından kaynaklanmaktadır.  Girdi fiyatları, çiftçinin alım gücünü aşmaktadır. Bazı üreticiler, elde edeceği üründen ne kadar para kazanacağını bilmediği için, yeterince girdi kullanmaktan kaçınırken, bazı üreticiler ise gereğinden çok girdi kullanmaktadır. Bu da hem verime hem de maliyete olmusuz etki yapmaktadır (gübreleme, sulama, ilaçlamada olduğu gibi).

2-      Yetiştirme Tekniği

a-      Tohum yatağı hazırlama: Ekim dönemindeki yağışların ilde fazla olması, erken pamuk ekimine olanak vermediği gibi, bazen de fazla yağıştan dolayı ekimin yenilenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Drenaj sorunu olan, özellikle çoraklaşmanın görüldüğü yerlerde toprak geç tava gelmektedir. Bu gibi yerlerde, sırta ekim yapılmalıdır.

b-      Çeşit seçimi ve tohumluk: Pamuk ekili alanlarda, yoğun olarak Sure Grow 125, Sure Grow 501, Deltapine 5690 ve Nazilli 87 çeşitlerinin ekimi yapılmaktadır. Bunun yanında, Deltapine 90, Sure Grow 1001, Sure Grow 404, Lachata, Çukurova 1518, Caroline Queen ve Sayar 314 çeşitleri de yetiştirilmektedir. Ayrıca bazı çiftçiler tarımsal-teknolojik özellikleri iyi ilinmeyen, adaptasyon denemeleri yapılmamış çok değişik pamuk çeşitlerini getirip, bölge çiftçine dağıtmaktadır. Bu durum, hastalık ve zararlıların kontrolünde, özellikle verticillium spp., güçlükler çıkararak verim ve kalitede düşüşlere neden olmaktadır.

212387 ha ekim alanına sahip Ege Bölgemizde, Nazilli 84 çeşidi % 95 dolaylarında ekilmektedir (Anonim, 2000). Oysaki, 50000 ha ekim alanına sahip Hatay’da, yaklaşık 15 adet (belki daha fazla) çeşidin tarımı yapılmaktadır. Bu çeşit karmaşası, Hatay pamuğunun kalitesinde, tekstil yönünnden, bazı sorunlara yol açacağı gibi, kütlünün çırçırlanması, tohumlukların hazırlanması ve depolanmasında da sorunlara neden olacaktır. Bu durum, Hatay’da tohumluk sorununun disipline edilemediğinin bir göstergesidir. Bölgede, 1995 yılından beri, tohumluk üretimi yapan, ayrıca havsız tohumluk hazırlama tesislerine sahip tek bir özel sektör kuruluşu bulunmaktadır.

Pamuk tarımı, yoğun işgücü ve emek istemektedir. Bakım işleri, özellikle çapalama ve seyreltme 1 kg kütlü üretim maliyetini artırmaktadır. Havsız pamuk tohumluğu kullanıldığında, dekara atılan tohumluk miktarında en az % 50 oranında tasarruf sağlandığı gibi seyreltme ve çapalama için gerekli işgücü miktarı da % 28.2 oranında azalmaktadır (Bayındır ve Şahin, 1994). Havsız tohum, fiyatı çok yüksek olan pnömatik mibzerlere gerek duyulmadan, klasik pamuk ekim mibzerlerindeki yıldızvari tohum yedirici çıkarılarak yerine delikli plaka takılmak suretiyle ekilmesi mümkün olabilmektedir (Bayındır ve Şahin, 1994). Son yıllarda, havsız tohum ekimi yaygınlaşmakla birlikte, halen havlı tohum ekimi yüksek seviyelerdedir.

c-      Sulama suyu : Hatay Tarım İl Müdürlüğü kayıtlarına göre, pamuk ekili alanların % 25’i (12500 ha) sulanamamaktadır. Bilindiği gibi, birim alandan sağlanan ürün artışında, sulamanın önemi çok fazladır. Bölgede Hassa ve Kırıkhan ilçeleri pamuk ekim alanları Tahta Köprü barajından, Antakya ve Reyhanlı akarsu, yer altı suları ve Yarseli barajından sulanmaktadır. Suriye’nin Asi Nehri üzerinde barajlar ve bentler yapması nedeniyle, yaz aylarında bu nehrin debisi düşmektedir. Yeterli su bulamayan pamuk yetiştiricileri arazilerini, derin kuyular açtırarak sulamakta, bu da maliyeti yükseltmektedir. Derin kuyularda, mayıs ve haziran aylarında su seviyesi normal iken ağustos ayında su seviyesi düşmektedir. Bu nedenle, zamanında ve yeteri miktarda sulama yapılamamakta, ve verim düşmektedir.

İlde yapılması düşünülen Reyhanlı barajının bir an önce tamamlanması, sulama sorununu büyük ölçüde hafifletecektir.

d-      Hastalık ve zararlılar: Hatay ilinde hastalık ve zararlılar ile entegre mücadelenin yapılmaması, bazen gereğinden fazla ve bilinçsiz ilaç kullanılması biyolojik dengeyi bozmaktadır. Bu durum, bazı hastalık ve zaralıların daha da artmasına neden olurken, verim ve kalitede düşüşe, maliyette ise artışa neden olmaktadır. Ayrıca çiftçi etkili ilaç kullanma yerine, daha ucuz olan ilaçları kullanmakta, ve böylece gereksiz masraf yapmaktadır.

e-      Ekim nöbeti: İlimizde ekim nöbeti yeterince yerleşmemiştir. Genelde, tek ürün pamuk yetiştirilmekte, veya suyun yetersiz olduğu yerlerde buğday-pamuk ekim nöbeti uygulanmaktadır. Özellikle, kurutulmuş göl bölgesi kış aylarında su altındadır. Üretici bu alanı riskli gördüğünden, tek ürün pamuk yetiştirmektedir. Bu nedenle, pamuk hastalık ve zararlıları yıldan yıla artış göstermektedir. Ayrıca, yıldan yıla verimde düşmeler ve ilaçlama  masraflarında artma görülmektedir.

f-       Hasat: Bölgede pamuk, elle toplanmaktadır. İşgücünün pahalı ve temimininde, özellikle son yıllarda görülen sıkıntılar nedeniyle, hasat bazı yıllar gecikmekte, bu da erken gelen yağışlardan dolayı kütlü dökülmesine neden olarak verim kaybına yol açmaktadır. Ayrıca lif kalitesi de bu durumdan önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu durum, makinalı hasatı zaruri hale getirmiştir.

3-      Drenaj ve Çoraklaşma

Pamuk ekili alanların bir kısmında, drenaj sorunu bulunmaktadır. Bu alanlarda yapılan bilinçsiz gübreleme, sulama ve tek ürün pamuk yetiştirme çoraklaşmayı artırmaktadır. Ayrıca derin kuyulardan yapılan sulamaların da çoraklaşmaya neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, bu alanların kısa sürede ıslahı gerekmektedir.

4-      Finansman Sıkıntısı

Kredi kuruluşlarının çiftçilerimize vermiş oldukları krediler, üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Bu durumda çiftçi tefecinin eline düşmektedir. Çiftçi yüksek faizden kurtulmak için ürününü peşin, ancak düşük fiyatlarla tüccara vermektedir. Bu durum, özellikle küçük üreticileri etkilemektedir.

 

Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin can damarı olan, bu özelliğini önümüzdeki yıllarda da sürdürmesi beklenen pamuk sektörünün ilgili kesimleri (üretici, tüccar, çırçırcı, pamuk yağı üreticisi, tekstilci, dokumacı, konfeksiyoncu, modacı, ihracatçı, ithalatçı, tüketici, araştırmacı vb.) tek tek kendi sorunlarını halletmek yerine, bir bütün olarak sektörün sorunlarının çözümü konusunda aralarında uzlaşma zemini aramalıdırlar.

 

Kaynaklar

 

Anonim. 1995-2000. Hatay Tarım İl Müdürlüğü, Brifing Raporları.

Anonim. 1999a. 98 Değerlendirmesi, 99’a Bakış. Tekstil Araştırma Dergisi, 1999 1. Çeyrek, s. 10-12.

Anonim. 1999b. T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü Yıllığı.

Anonim. 2000. Pamuk Danışma Kurulu, Hatay Toplantısı. 22-23 Kasım, 2000, Hatay.

Bayındır, E., Şahin, A. 1994. Delinte (Havsız) Pamuk Tohumu Kullanımında Ekim Makinalarının Başarısı ve Uygun Ekim Normunun Belirlenmesi. Nazilli Pamuk Araştırma Enstütüsü Müdürlüğü, Yayın No: 46.

Gürel, A., Akdemir, H., Emiroğlu, Ş.H., Kadoğlu, H., Karadayı, H.B. 2000. Türkiye Lif Bitkileri (Pamuk Tarımı, Teknolojisine Genel Bakış ve Diğer Lif Bitkileri). Türkiye Ziraat Mühendisliği V. Teknik Kongresi, 17-21 Ocak, 2000, Ankara, (1): 525-566.

Hake, K.D., Bassett, D.M., Kerby, T.A., Mayfield, W.D. 1996. Producing Quality Cotton. In S.J. Hake , T.A. Kerby and K.D. Hake (eds.), Cotton Production Manual, pp.134-149.

Koç, E. 1999. 1. Ulusal Çukurova Tekstil Kongresi “Uçtek 99” Sonuç Raporu. Tekstil İşveren Dergisi, (239): 23-25.

Günel, E., Mert, M., Çalışkan, M.E. 1998. Pamukta Verim, Verim Öğeleri İle Lif Teknolojik Özelliklerine İlişkin Stabilite Analizleri ve Uyum Yetenekleri Üzerine Bir Araştırma. Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi, 3(2): 59-70.