TÜRKİYE PAMUKÇULUĞU İÇERİSİNDE HATAY’IN ÖNEMİ VE İLİN PAMUK ÜRETİMİNDE KARŞILAŞTIĞI BAZI SORUNLAR
Tekstil sektörümüz pamuk lifini % 60’ın üzerinde oldukça yüksek bir oranda hammadde olarak kullanmaktadır (Anonim, 1999a). Türk tekstil ve konfeksiyon sanayinin GSMH’daki payı % 12 (tekstil % 7.5, konfeksiyon % 4.5), toplam üretimdeki payı % 14, toplam istihdamdaki payı % 21 ve toplam ihracattaki payı, yaklaşık % 40’dır. Türk tekstil sanayi bugün dünyada 13. sırada, hazır giyim sektörü ise 6. tedarikçi konumundadır. Türkiye, tekstil-konfeksiyonda Avrupa Birliğinin Çin’den sonra ikinci büyük tedarikçisi konumundadır (Koç, 1999). Bu durum, tarlada üretilen pamuğun üretici, tüccar, çırçırcı, sanayici, ihracatcı, ithalatcı, araştırmacı vb. kesimler tarafından dikkatlice izlenmesine neden olmaktadır.
Türkiye’de Pamuk Üretimi
Ülkemiz, pamuğun ekonomik olarak yetiştiği pamuk kuşağı (47 oK-35 oG) içerisinde yer almaktadır. Önemli bir pamuk yetiştiricisi olan ülkemizde ekim alanı, lif üretim, ithalat, ihracat ve stok durumlarının, 1960-99 yılları arasında 10’ar yıllık dönemler halinde nasıl bir değişim gösterdiği Çizelge 1’de verilmiştir.
Çizelge 1. Türkiye’nin onar yıllık ortalamalara göre pamuk ekonomisi (1960-99)
Konular |
1960-69 |
1970-79 |
1980-89 |
1990-1999 |
Ekim alanı (1000 ha) |
670 |
679 |
660 |
673 |
% değişim |
100 olursa |
+ 1.34 |
- 1.49 |
+ 0.45 |
Lif üretimi (1000 ton) |
314 |
507 |
536 |
715 |
% değişim |
100 olursa |
+ 61.46 |
+ 70.70 |
+ 127.71 |
İhracat (1000 ton) |
175 |
245 |
124 |
58 |
% değişim |
100 olursa |
+ 40.00 |
- 29.14 |
- 33.14 |
İthalat (1000 ton) |
0.1 |
0.1 |
26 |
201 |
% değişim |
100 olursa |
- |
+ 25.90 |
+ 200.90 |
Stok (1000 ton) |
42 |
82 |
123 |
149 |
% değişim |
100 olursa |
+ 95.24 |
+ 192.86 |
+ 254.76 |
Kaynak: Gürel ve ark. (2000)
Çizelge 1’de görüldüğü gibi, Türkiye’nin ekim alanları 1960-69 ortalamasına göre son on yıl ortalamasında belli bir artış göstermemiştir. Buna karşılık lif üretimi % 127.71’lik bir büyüme yapmıştır. İhracat % - 33.14 gibi bir küçülme, ithalat ise % 200.90’lık bir artış göstermiştir. Stoklarda da % 254.76’lık bir büyüme görülmektedir. Lif üretiminde son 30 yıl içerisinde meydana gelen artış, pamuk tarımının daha entansif hale gelmesi ile açıklanabilir. İhracatda küçülme, ithalat ve stoklarda meydana gelen büyüme, özellikle 1980’li yıllardan sonra tekstil sektöründeki hızlı büyüme nedeniyle pamuğa olan talebin artmasına bağlanabilir. Entansif hale gelen pamuk tarımı, lif üretiminde artışa neden olmuştur. Ancak yıllarca uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle, pamuk üretiminde maliyet unsuru hem üreticinin ekonomik bir üretim yapamaması hem de, tekstilcinin yerli üretimden hammadde teminini kısıtlamaktadır. Pamuk üretim maliyetleri yıllara, bölgelere ve ülkelere göre değişmektedir. Değişik ülke ve bölgelerde; sulama, gübreleme, mücadele, toplama, çırçırlama, taşımacılık vb. gibi girdiler büyük farklılıklar göstermektedir. Çizelge 2, Türkiye’de ve bazı ülkelerdeki pamuk üretim maliyetlerini göstermektedir.
Çizelge 2. Türkiye ve bazı ülkelerdeki pamuk üretim maliyetleri (US $/da)
Harcama Kalemleri |
Meksika |
Pakistan |
Peru |
ABD |
Türkiye |
İşcilik 1. Ekim-bakım 2. Hasat |
24.5 - |
7.7 8.4 |
13.2 12.4 |
2.1 1.0 |
11.8 17.4 |
Makine, enerji, ekipman |
7.2 |
- |
- |
- |
2.5 |
Tohumluk |
1.8 |
0.7 |
0.9 |
1.6 |
1.2 |
Gübre |
4.6 |
8.3 |
7.6 |
6.8 |
8.5 |
Ot öldürücü (herbisit) |
0.3 |
- |
- |
3.2 |
4.3 |
Yaprak döktürücü (defoliant) |
0.1 |
- |
- |
0.5 |
- |
Böcek mücadele ilaçlar |
4.5 |
18.1 |
2.6 |
3.9 |
11.6 |
Sulama |
5.8 |
1.0 |
3.3 |
0.2 |
2.3 |
Çırçır-balya-nakliye |
8.3 |
5.3 |
6.7 |
8.2 |
8.0 |
Kira |
3.9 |
7.7 |
0.6 |
7.5 |
2.3 |
Vergi ve gümrük |
4.7 |
12.0 |
- |
1.2 |
- |
Diğer |
4.7 |
12.7 |
10.1 |
22.6 |
4.2 |
Toplam masraf |
7.04 |
81.9 |
57.4 |
58.8 |
74.1 |
Kaynak: Gürel ve ark (2000)
Çizelge 2’den, Türkiyenin dekardan kaldırılan kütlüye en yüksek (74.1 $) masraf yapan ülkelerin başında görülmektedir. Türkiye’nin en yüksek harcama kalemini toplama işciliği (17.4 $/da) tutmaktadır.
Hatay’da Pamuk Üretimi
Ülkemizde pamuk 25 ili kapsayan dört ana bölgede (Güneydoğu Anadolu, Ege, Çukurova ve Antalya) üretilmektedir (Çizelge 3).
Çizelge 3. İllerimize göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları (1999 yılı)
İlin adı
|
Ekim alanı (ha) |
Kütlü (ton) Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
Lif Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
Çiğit Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
|||
Aydın |
90736 |
278335 |
3068 |
114117 |
1258 |
153641 |
1693 |
Balıkesir |
4143 |
9200 |
2221 |
3677 |
888 |
5173 |
1249 |
Çanakkale |
3000 |
4350 |
1450 |
1740 |
580 |
2445 |
815 |
Denizli |
19656. |
65930 |
3354 |
27028 |
1375 |
36397 |
1852 |
İzmir |
63215 |
184297 |
2915 |
74646 |
1181 |
102648 |
1624 |
Manisa |
47469 |
157175 |
3311 |
61298 |
1291 |
89904 |
1894 |
Muğla |
17565 |
50414 |
2870 |
20166 |
1148 |
28332 |
1616 |
Bursa |
450 |
405 |
900 |
162 |
360 |
228 |
507 |
Hatay |
52990 |
187282 |
3534 |
69294 |
1308 |
110871 |
2092 |
Adana |
46375 |
129120 |
2784 |
46816 |
1010 |
77397 |
1669 |
Antalya |
18500 |
54000 |
2919 |
20520 |
1109 |
31428 |
1699 |
Gaziantep |
14870 |
34313 |
2308 |
13000 |
874 |
20009 |
1346 |
İçel |
5100 |
11724 |
2299 |
4600 |
902 |
6678 |
1309 |
K.maraş |
15300 |
44810 |
2929 |
16983 |
1110 |
26124 |
1707 |
Kilis |
2490 |
3840 |
1542 |
1450 |
378 |
2244 |
901 |
Osmaniye |
2380 |
4420 |
1857 |
1651 |
694 |
2601 |
1093 |
Iğdır |
108 |
173 |
1602 |
70 |
648 |
96 |
889 |
Diyarbakır |
65000 |
150700 |
2318 |
60200 |
926 |
84773 |
1304 |
Mardin |
35700 |
95500 |
2675 |
38460 |
1077 |
53411 |
1496 |
Siirt |
3900 |
7885 |
2022 |
2650 |
679 |
4935 |
1265 |
Şanlıurfa |
174934 |
462655 |
2645 |
179800 |
1028 |
265274 |
1516 |
Batman |
9015 |
26131 |
2899 |
10150 |
1126 |
14988 |
1663 |
Şırnak |
14829 |
36680 |
2474 |
13550 |
914 |
21736 |
1466 |
Adıyaman |
11157 |
25810 |
2313 |
9020 |
808 |
15809 |
1417 |
Elazığ |
412 |
718 |
1743 |
250 |
607 |
441 |
1070 |
Toplam |
719294 |
2025867 |
2816 |
791298 |
1100 |
1157583 |
1609 |
Kaynak: D.İ.E. (1999b)
Çizelge 3’de görüldüğü gibi, Hatay pamuk ekimi yapılan iller arasında, 1999 yılı verilerine göre, 52990 ha ekim alanı ile 5. sırada, 187282 ton kütlü ve 110871 ton çiğit üretimi ile 3., 69294 ton lif üretimi ile 4. sırada yer almaktadır. Elde edilen kütlü verimi bakımından ise 1. sırada yer almaktadır. Farklı pamuk üretim bölgelerinde, tarafımızca yürütülen çeşit verim ve adaptasyon çalışmaları sonucunda, elde edilen lif teknolojik özellikleri Çizelge 4’de verilmiştir.
Çizelge 4. Bölgeler itibariyle bazı lif teknolojik özelliklerinin durumu
Lif Uzunluğu (mm) |
|||||||
Çeşitler |
Antakya |
Reyhanlı |
Kırıkhan |
Ş.Urfa |
Adana |
Nazilli |
Beydere |
S.G.125 |
29.9 |
30.2 |
27.6 |
27.8 |
26.9 |
30.9 |
28.4 |
S.G.404 |
29.0 |
29.1 |
27.1 |
29.5 |
26.0 |
30.9 |
29.2 |
S.G.501 |
29.1 |
29.6 |
26.2 |
27.4 |
26.4 |
30.1 |
29.2 |
S.G.1001 |
29.3 |
30.0 |
27.8 |
29.3 |
25.7 |
30.3 |
30.3 |
Del.50 |
30.1 |
29.5 |
28.9 |
29.6 |
25.8 |
30.8 |
30.1 |
Del.5690 |
29.1 |
30.6 |
27.8 |
30.2 |
25.8 |
31.1 |
30.0 |
Lif İnceliği (micronaire) |
|||||||
Çeşitler |
Antakya |
Reyhanlı |
Kırıkhan |
Ş.Urfa |
Adana |
Nazilli |
Beydere |
S.G.125 |
4.0 |
3.8 |
4.0 |
3.8 |
4.7 |
2.9 |
4.7 |
S.G.404 |
4.4 |
3.6 |
4.5 |
4.6 |
4.5 |
3.6 |
4.7 |
S.G.501 |
4.2 |
3.6 |
4.5 |
4.4 |
4.4 |
3.8 |
4.0 |
S.G.1001 |
4.3 |
3.5 |
4.6 |
3.4 |
4.5 |
4.0 |
4.3 |
Del.50 |
4.3 |
3.7 |
4.2 |
3.9 |
4.1 |
3.5 |
4.3 |
Del.5690 |
4.3 |
3.9 |
3.9 |
3.3 |
4.7 |
3.7 |
4.6 |
Lif Kopma Dayanıklılığı (grams/TEX) |
|||||||
Çeşitler |
Antakya |
Reyhanlı |
Kırıkhan |
Ş.Urfa |
Adana |
Nazilli |
Beydere |
S.G.125 |
24.8 |
23.9 |
22.3 |
23.8 |
21.9 |
25.5 |
23.7 |
S.G.404 |
27.1 |
27.3 |
27.2 |
25.3 |
25.8 |
26.8 |
23.9 |
S.G.501 |
29.7 |
27.7 |
25.6 |
23.6 |
25.2 |
25.6 |
20.9 |
S.G.1001 |
28.1 |
27.5 |
25.6 |
28.5 |
24.9 |
25.6 |
24.7 |
Del.50 |
23.4 |
25.5 |
24.2 |
26.1 |
22.5 |
24.1 |
26.6 |
Del.5690 |
28.2 |
27.9 |
28.2 |
29.8 |
24.2 |
27.2 |
21.2 |
Kaynak: Gürel ve ark. (1999)
Çizelge 4 dikkatlice incelenecek olursa, Hatay pamuğunun diğer bölge pamuklarının gerisinde kalmadığı, hatta ilerde olduğu görülür. Zaten yapılan bilimsel çalışmalar, lif teknolojik özellikleri yönünden esas belirleyici faktörün, çevreden çok çeşit olduğunu göstermektedir. ( Hake et al., 1996). Bütün bu olumlu yönlere karşın, son yıllarda, Hatay genelinde pamuk ekim alanları giderek azalan bir eğilim içerisine girmiştir (Çizelge 5).
Çizelge 5. Yıllara göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları
Yıllar |
Ekim alanı |
Endeks |
Üretim |
Endeks |
Verim |
Endeks |
1995 |
80050 |
100 ise |
249501 |
100 ise |
3117 |
100 ise |
1996 |
65730 |
82 |
232221 |
93 |
3532 |
113 |
1997 |
61384 |
77 |
205416 |
82 |
3346 |
107 |
1998 |
66320 |
83 |
245900 |
98 |
3708 |
119 |
1999 |
52990 |
66 |
187282 |
75 |
3534 |
113 |
2000 |
50610 |
63 |
206597 |
83 |
4082 |
131 |
Kaynak: Hatay Tarım İl Müdürlüğü Brifing Raporları (1995-2000)
1995 yılında 80050 ha olan ekim alanı, yaklaşık % 37 azalarak, 2000 yılında 50610 ha olarak gerçekleşmiştir (Çizelge 5). Kütlü üretiminde aynı dönem içerisinde meydana gelen azalma ise % 17 dolaylarındadır. Verimde ise yaklaşık % 30 bir artış kaydedilmiştir. Yöre çiftçisinin modern yetiştirme tekniklerine açık olması, bu artışta önemli bir rol oynamıştır.
Alluviyal topraklardan oluşan Amik Ovası, kapladığı 120000 ha’lık alan ile ülkemizin verim potansiyeli yüksek ovalarından birisidir. Ovada, tarla bitkisi olarak genelde buğday, pamuk, son yıllarda mısır yetiştirilmektedir. Tarım arazileri ova içerisinde yer alan Antakya, Kırıkhan, Kumlu ve Reyhanlı ilçeleri pamuk ekiminin en fazla yapıldığı ilçelerdir (Çizelge 6). Çizelge 6 incelenecek olursa, pamuk ekiminin % 90’dan fazlasının bu ilçelerde gerçekleştiği görülecektir.
Çizelge 6. İlçelere göre pamuk ekim alanı, üretim ve verim durumları (2000 yılı)
İlçe adı |
Ekim alanı (ha) |
Kütlü Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
Lif Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
Çiğit Üretim Verim (ton) (kg/ha) |
|||
Antakya |
8500 |
38250 |
4500 |
14535 |
1710 |
23715 |
2790 |
Altınözü |
1550 |
6200 |
4000 |
2294 |
1480 |
3906 |
2520 |
Belen |
350 |
1225 |
3500 |
453 |
1290 |
772 |
2200 |
Erzin |
60 |
72 |
1200 |
27 |
450 |
4549 |
758 |
Hassa |
2250 |
9000 |
4000 |
3420 |
1520 |
5580 |
248 |
İskenderun |
900 |
2250 |
2500 |
855 |
950 |
1395 |
1550 |
Kırıkhan |
14000 |
63000 |
4500 |
23940 |
1710 |
39060 |
2790 |
Kumlu |
7500 |
31500 |
4200 |
11655 |
1554 |
19845 |
2646 |
Reyhanlı |
14500 |
55100 |
3800 |
20387 |
1406 |
34713 |
2394 |
Kaynak: Hatay Tarım İl Müdürlüğü, 2000 Yılı Brifing Raporu
Sorunlar
İlimizde, pamuk yetiştiriciliği sorunlarını 4 ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; üretim maliyeti , yetiştirme tekniği, drenaj ve çoraklaşma ve finansman sıkıntısı’dır.
1- Üretim Maliyeti
Pamuk ekim alanı, son altı yıl içerisinde yaklaşık % 37 oranında azalmıştır (Çizelge 4). Bu durum, pamuk üretim maliyetinin yüksek, pamuğa verilen destekleme fiyatlarının ise düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Girdi fiyatları, çiftçinin alım gücünü aşmaktadır. Bazı üreticiler, elde edeceği üründen ne kadar para kazanacağını bilmediği için, yeterince girdi kullanmaktan kaçınırken, bazı üreticiler ise gereğinden çok girdi kullanmaktadır. Bu da hem verime hem de maliyete olmusuz etki yapmaktadır (gübreleme, sulama, ilaçlamada olduğu gibi).
2- Yetiştirme Tekniği
a- Tohum yatağı hazırlama: Ekim dönemindeki yağışların ilde fazla olması, erken pamuk ekimine olanak vermediği gibi, bazen de fazla yağıştan dolayı ekimin yenilenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Drenaj sorunu olan, özellikle çoraklaşmanın görüldüğü yerlerde toprak geç tava gelmektedir. Bu gibi yerlerde, sırta ekim yapılmalıdır.
b- Çeşit seçimi ve tohumluk: Pamuk ekili alanlarda, yoğun olarak Sure Grow 125, Sure Grow 501, Deltapine 5690 ve Nazilli 87 çeşitlerinin ekimi yapılmaktadır. Bunun yanında, Deltapine 90, Sure Grow 1001, Sure Grow 404, Lachata, Çukurova 1518, Caroline Queen ve Sayar 314 çeşitleri de yetiştirilmektedir. Ayrıca bazı çiftçiler tarımsal-teknolojik özellikleri iyi ilinmeyen, adaptasyon denemeleri yapılmamış çok değişik pamuk çeşitlerini getirip, bölge çiftçine dağıtmaktadır. Bu durum, hastalık ve zararlıların kontrolünde, özellikle verticillium spp., güçlükler çıkararak verim ve kalitede düşüşlere neden olmaktadır.
212387 ha ekim alanına sahip Ege Bölgemizde, Nazilli 84 çeşidi % 95 dolaylarında ekilmektedir (Anonim, 2000). Oysaki, 50000 ha ekim alanına sahip Hatay’da, yaklaşık 15 adet (belki daha fazla) çeşidin tarımı yapılmaktadır. Bu çeşit karmaşası, Hatay pamuğunun kalitesinde, tekstil yönünnden, bazı sorunlara yol açacağı gibi, kütlünün çırçırlanması, tohumlukların hazırlanması ve depolanmasında da sorunlara neden olacaktır. Bu durum, Hatay’da tohumluk sorununun disipline edilemediğinin bir göstergesidir. Bölgede, 1995 yılından beri, tohumluk üretimi yapan, ayrıca havsız tohumluk hazırlama tesislerine sahip tek bir özel sektör kuruluşu bulunmaktadır.
Pamuk tarımı, yoğun işgücü ve emek istemektedir. Bakım işleri, özellikle çapalama ve seyreltme 1 kg kütlü üretim maliyetini artırmaktadır. Havsız pamuk tohumluğu kullanıldığında, dekara atılan tohumluk miktarında en az % 50 oranında tasarruf sağlandığı gibi seyreltme ve çapalama için gerekli işgücü miktarı da % 28.2 oranında azalmaktadır (Bayındır ve Şahin, 1994). Havsız tohum, fiyatı çok yüksek olan pnömatik mibzerlere gerek duyulmadan, klasik pamuk ekim mibzerlerindeki yıldızvari tohum yedirici çıkarılarak yerine delikli plaka takılmak suretiyle ekilmesi mümkün olabilmektedir (Bayındır ve Şahin, 1994). Son yıllarda, havsız tohum ekimi yaygınlaşmakla birlikte, halen havlı tohum ekimi yüksek seviyelerdedir.
c- Sulama suyu : Hatay Tarım İl Müdürlüğü kayıtlarına göre, pamuk ekili alanların % 25’i (12500 ha) sulanamamaktadır. Bilindiği gibi, birim alandan sağlanan ürün artışında, sulamanın önemi çok fazladır. Bölgede Hassa ve Kırıkhan ilçeleri pamuk ekim alanları Tahta Köprü barajından, Antakya ve Reyhanlı akarsu, yer altı suları ve Yarseli barajından sulanmaktadır. Suriye’nin Asi Nehri üzerinde barajlar ve bentler yapması nedeniyle, yaz aylarında bu nehrin debisi düşmektedir. Yeterli su bulamayan pamuk yetiştiricileri arazilerini, derin kuyular açtırarak sulamakta, bu da maliyeti yükseltmektedir. Derin kuyularda, mayıs ve haziran aylarında su seviyesi normal iken ağustos ayında su seviyesi düşmektedir. Bu nedenle, zamanında ve yeteri miktarda sulama yapılamamakta, ve verim düşmektedir.
İlde yapılması düşünülen Reyhanlı barajının bir an önce tamamlanması, sulama sorununu büyük ölçüde hafifletecektir.
d- Hastalık ve zararlılar: Hatay ilinde hastalık ve zararlılar ile entegre mücadelenin yapılmaması, bazen gereğinden fazla ve bilinçsiz ilaç kullanılması biyolojik dengeyi bozmaktadır. Bu durum, bazı hastalık ve zaralıların daha da artmasına neden olurken, verim ve kalitede düşüşe, maliyette ise artışa neden olmaktadır. Ayrıca çiftçi etkili ilaç kullanma yerine, daha ucuz olan ilaçları kullanmakta, ve böylece gereksiz masraf yapmaktadır.
e- Ekim nöbeti: İlimizde ekim nöbeti yeterince yerleşmemiştir. Genelde, tek ürün pamuk yetiştirilmekte, veya suyun yetersiz olduğu yerlerde buğday-pamuk ekim nöbeti uygulanmaktadır. Özellikle, kurutulmuş göl bölgesi kış aylarında su altındadır. Üretici bu alanı riskli gördüğünden, tek ürün pamuk yetiştirmektedir. Bu nedenle, pamuk hastalık ve zararlıları yıldan yıla artış göstermektedir. Ayrıca, yıldan yıla verimde düşmeler ve ilaçlama masraflarında artma görülmektedir.
f- Hasat: Bölgede pamuk, elle toplanmaktadır. İşgücünün pahalı ve temimininde, özellikle son yıllarda görülen sıkıntılar nedeniyle, hasat bazı yıllar gecikmekte, bu da erken gelen yağışlardan dolayı kütlü dökülmesine neden olarak verim kaybına yol açmaktadır. Ayrıca lif kalitesi de bu durumdan önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu durum, makinalı hasatı zaruri hale getirmiştir.
3- Drenaj ve Çoraklaşma
Pamuk ekili alanların bir kısmında, drenaj sorunu bulunmaktadır. Bu alanlarda yapılan bilinçsiz gübreleme, sulama ve tek ürün pamuk yetiştirme çoraklaşmayı artırmaktadır. Ayrıca derin kuyulardan yapılan sulamaların da çoraklaşmaya neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, bu alanların kısa sürede ıslahı gerekmektedir.
4- Finansman Sıkıntısı
Kredi kuruluşlarının çiftçilerimize vermiş oldukları krediler, üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Bu durumda çiftçi tefecinin eline düşmektedir. Çiftçi yüksek faizden kurtulmak için ürününü peşin, ancak düşük fiyatlarla tüccara vermektedir. Bu durum, özellikle küçük üreticileri etkilemektedir.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin can damarı olan, bu özelliğini önümüzdeki yıllarda da sürdürmesi beklenen pamuk sektörünün ilgili kesimleri (üretici, tüccar, çırçırcı, pamuk yağı üreticisi, tekstilci, dokumacı, konfeksiyoncu, modacı, ihracatçı, ithalatçı, tüketici, araştırmacı vb.) tek tek kendi sorunlarını halletmek yerine, bir bütün olarak sektörün sorunlarının çözümü konusunda aralarında uzlaşma zemini aramalıdırlar.
Kaynaklar
Anonim. 1995-2000. Hatay Tarım İl Müdürlüğü, Brifing Raporları.
Anonim. 1999a. 98 Değerlendirmesi, 99’a Bakış. Tekstil Araştırma Dergisi, 1999 1. Çeyrek, s. 10-12.
Anonim. 1999b. T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü Yıllığı.
Anonim. 2000. Pamuk Danışma Kurulu, Hatay Toplantısı. 22-23 Kasım, 2000, Hatay.
Bayındır, E., Şahin, A. 1994. Delinte (Havsız) Pamuk Tohumu Kullanımında Ekim Makinalarının Başarısı ve Uygun Ekim Normunun Belirlenmesi. Nazilli Pamuk Araştırma Enstütüsü Müdürlüğü, Yayın No: 46.
Gürel, A., Akdemir, H., Emiroğlu, Ş.H., Kadoğlu, H., Karadayı, H.B. 2000. Türkiye Lif Bitkileri (Pamuk Tarımı, Teknolojisine Genel Bakış ve Diğer Lif Bitkileri). Türkiye Ziraat Mühendisliği V. Teknik Kongresi, 17-21 Ocak, 2000, Ankara, (1): 525-566.
Hake, K.D., Bassett, D.M., Kerby, T.A., Mayfield, W.D. 1996. Producing Quality Cotton. In S.J. Hake , T.A. Kerby and K.D. Hake (eds.), Cotton Production Manual, pp.134-149.
Koç, E. 1999. 1. Ulusal Çukurova Tekstil Kongresi “Uçtek 99” Sonuç Raporu. Tekstil İşveren Dergisi, (239): 23-25.
Günel, E., Mert, M., Çalışkan, M.E. 1998. Pamukta Verim, Verim Öğeleri İle Lif Teknolojik Özelliklerine İlişkin Stabilite Analizleri ve Uyum Yetenekleri Üzerine Bir Araştırma. Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi, 3(2): 59-70.