Buğdayın üretim maliyeti unutuldu |
Haber kaynağı: Dünya Gazetesi 30 Mayıs 2001
TARIM DÜNYASINDAN / Ali Ekber Yıldırım
E-Mail:[email protected]
Hububat fiyatları konusunda restleşen Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in uzlaşmadan sonraki açıklamaları aynı oldu: "Olabilecek en iyi fiyat verildi." O zaman ekonomiyi sarstığı iddia edilen bu tartışma, bu kavga niye? Her iki bakan da kamuoyuna kendisinin kazandığını ilan ederken kim kaybetti? Elbette üretici kaybetti. Son 4 yılda reel olarak enflasyon karşısında kaybeden üreticinin girdi maliyetleri dikkate alınmadan fiyat belirlendi. Üreticinin maliyetleri hiçe sayıldı. Amerika'daki borsa fiyatları dikkate alınarak fiyat belirlemesi yapıldı. Sayın Güngör Uras'ın dünkü Milliyet'te çok net bir şekilde ortaya koyduğu gibi "Çiftçi traktörü, gübreyi, ilacı, mazotu, dünya fiyatı ile mi satın alıyor? Çiftçi bütün harcamalarını "Türk fiyatı" ile yapsın, ama buğdayını "dünya fiyatı ile" satsın...Biraz insafsızlık olmuyor mu?" Sayın Uras, işte insafsızlığın boyutu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel, Hatay Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Celal Civelek'ten aldığımız bilgilere göre buğdayın ana girdilerindeki fiyat artışları şöyle: Geçen yıl mazot 400 bin lira iken bu sene 700 bin liranın üzerinde. Geçen yıl kutusu 5 milyon lira olan ilaç bu sene 17 milyon lira. Geçen yıl 80 bin lira olan 33'lük gübre, bu sene 300 bin lira. Geçen yıl biçer döver maliyeti dekar başına 2 milyon civarındaydı, bu sene 4 milyon lira. Geçen yıl üreticinin kredi faizi yıllık yüzde 40, bu sene yüzde 120. Geçen yıl 1 kilo buğday ile 300 gram mazot alınıyordu bu sene 200 gram alınabiliyor. Geçen sene 1 kilo buğday ile 1 kilo gübre alınıyordu bu sene 500 gram alınabiliyor. Geçen sene tüketici ekmeği 35-50 bin liradan alıyordu. Bu sene 125-150 bin liradan alıyor. Maliyetler hesaba katıldığında Çukurova'da, Amik Ovası'nda buğdayın dönüm maliyeti 60 milyon lira civarında hesaplanıyor. Bir dönümden 350 kilo verim alındığı dikkate alındığında buğdayın kilo maliyeti 171 bin 500 lira olarak ortaya çıkıyor. Bu bölgedeki buğday için verilen fiyat 150 bin lira. O zaman sorun nerede? Sorun; üretici maliyetlerindeki hızlı artışı kimsenin dikkate almadan, buğday fiyatının Amerika'daki borsa fiyatlarına göre belirlenmesi. Kaldı ki, üretici aldığının neredeyse yarısını devlete vergi olarak ödüyor. Buğday üretiminde kullanılan girdilere bakınız: Akaryakıt, ilaç, tohum. Bu girdilerin tamamında vergi oranları yüksek. Üretici bu girdileri kullandıkça devlete peşinen yüksek oranlarda vergiler ödüyor. Ürettiği ürünü tüketici alıp tükettiğinde bir vergi de tüketici olarak bizlerden alınıyor. Amerika'da üreticiye verdiği bu vergiler tüketiciden de alındığı için iade ediliyor. Amerika'daki borsa fiyatlarına göre üreticinin ürününe fiyat verilirken, Amerika'daki üreticiye sağlanan olanaklar Türk üreticisine sağlanmıyor. İşte sorun burada. Çözüm nerede? Çözüm; Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara'nın söylediği gibi, üretici girdi bazında desteklenerek, prim sistemi uygulanarak ürün bazında desteklenmeli. TEŞEKKÜR İzmir'in Seferihisar ilçesi Gödence köyü, 7 yıldan beri tarıma katkı ödülleri veriyor. Bu yıl, İzmir milletvekilleri Işılay Saygın, Hakan Tartan, Tire Süt Koop Başkanı Gündüz Okan, Ödemiş Bademli Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Başer, İzmir Tarım İl Müdürü Muzaffer Ağar ve Çiftçi Dostu Cumhuriyet Yazarı Sadullah Usumi ile birlikte bize de ödül verildi. Gödence Tarımsal Kalkınma Kooparetifi Başkanı Sayın Çağatay Özcan Kokulu ve Gödence köylülerine teşekkür ediyoruz. |